27 Aralık 2015 Pazar

Billy Elliot


Ruhunuza dokunabilecek ender filmlerden biridir Billy Elliot. Müzik ve komedi unsurları ile dengeli bir şekilde harmanlanmış, harika bir insan gelişimi hikayesi. Modern zaman masalı.
Bu film ile beraber, yazar Virginia Woolf‘un son zamanlarındaki halini gözler önüne seren The Hours ve Kate Winslet‘e 2008 yılında en iyi kadın oyuncu Oscar’ını getiren The Reader filmlerini yöneten Stephen Daldry‘nin, çok uluslu yapım destekçilerini bir araya getirip İngiliz sinemasına güzel bir hediye vermiş olduğunu söyleyebiliriz.
Filmin başrol oyuncusu Jamie Bell, daha sonra Amerikan sinemasına transfer olarakKing KongJumperSnowpiercer ve en son Fantastik Dörtlü‘nün son yorumunda önemli roller aldı. Hollywood’da kendine o seviyede bir kariyer yaratamayan Gary Lewis‘i ise sadece Eragon ve Gangs of NewYork‘taki ufak rollerinden hatırlamak mümkün. Bol ödüllü usta İngiliz aktris Julie Walters da filmde oyunculuğunu döktürenlerden.
Arka plan, 1984 İngiltere’sinde Kömür Madencileri Grevinin ağır ortamı. En önemli geliri ve sosyal statüyü maden sayesinde elde eden bir kasabada, eli alet tutabilecek her erkek bu tür işlere şartlanmaktadır. Önemli olan sert görünmek, yılmamak ve geleneklere uygun şekilde aile reisi olmaktır. Aktif grev görevlisi kömür madencileri olan dul babası ve ağabeyi, Billy‘i fiziksel olarak kuvvet kazanması için boks kursuna yollarlar. Fakat Billy’nin yeteneği, içinde bambaşka arzuları tetiklemektedir. Alzheimer hastası olan büyükannesinin eskiden balerin olmasından aldığı ilham, onu dansın büyülü atmosferine çekmektedir. Babasına rağmen Billy, dansı kariyer olarak seçebilecek ve rüyalarını gerçekleştirebilecek midir?
Bazı sahnelerinin, seyircinin göğsünde Flashdance‘in yarattığı kıpırtıları yaratacak kadar hoş bir enerjiyle çekildiğini söylemek mümkün. Kazandığı ve aday gösterildiği onca ödülün hakkını gişede de veren bu azim hikayesi, 2005 yılından itibaren yepyeni bir canlı sahne gösterisi olarak tekrar sanatseverler ile buluştu ve buluşmaya devam ediyor. Bu müzikalin son gösterimi Nisan 2016 tarihinde yapılacak.
Ailecek seyredilebilecek güzel bir İngiliz sineması örneği. Hem oyunculuklar güzel, hem müzikler filme başarıyla yerleştirilmiş. Filmin orijinal müziklerini içeren albüm, benzerleri arasında İngiltere’de en çok satanlardan biri. Bunda müzikalin de katkısı büyük tabi ki.
Belki de yeteneklerini içine atmakta olan çocuğunuzun sanatçı olmaya karşı cesaretini ateşleyecek bir etmen oluverir, ne dersiniz?
Gökhan DEMİRCİ




——- 7.7 ——-   ——- 85% ——-


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder